BOŞANMADA YÜKSEK TAZMİNAT NASIL ALINIR

Eşler arasında sevgi, saygı ve karşılıklı anlayış çerçevesinde başlayan evlilik birliği kimi zaman bu sınırlar aşılmadan deyim yerinde ise mezara kadar devam etmekte kimi zaman da belirli bir süre sonra ömrünü doldurmaktadır.

Boşanmada Maddi Tazminat Nedir ? Şartları Nelerdir ?  

Eşler arasında sevgi, saygı ve karşılıklı anlayış çerçevesinde başlayan evlilik birliği kimi zaman bu sınırlar aşılmadan deyim yerinde ise mezara kadar devam etmekte kimi zaman da belirli bir süre sonra ömrünü doldurmaktadır. Peki yıllarını bazen bir ömrü birlikte geçiren eşler bu evliliğin sona ermesinden kaynaklanan maddi ve manevi zararlarını nasıl karşılayacaklardır?

Evlilik birliğinin sona ermesiyle eşlerin malları mal rejimin tasfiyesi hükümlerine göre tasfiye edilecektir. Fakat mal rejiminin tasfiyesi neticesinde dahi eşlerin haklarının tam olarak sağlanamaması hayatın olağan akışındandır. Örneğin edinilmiş mal kapsamında olan aile konutunun mal rejiminin tasfiyesi neticesinde tarafların hakları gözetilerek paylaştırılması çoğu zaman mümkündür. (Bkz: Mal Rejimi ile İlgili Yazımız) Fakat evlilik birliği içerisinde bir tarafın zararına olacak şekilde harcamaların sürekli tek taraflı yapılması, varsa müşterek çocuğun giderlerinin tek taraflı karşılanması ve sair “mal niteliğinde olmayan hak geçişleri” nin de boşanma neticesinde tazminat olarak talep edilmesi hem hukukun hem de hakkaniyetin gereğidir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesinin 1.fıkrasında “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.” denilerek boşanma neticesinde maddi tazminat isteyebilmenin mümkün olduğunu belirtmiştir. Maddeye göre maddi tazminat talep edebilmenin iki temel şartı vardır. Birinci şart olarak boşanma sebebiyle eşlerin mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse çalıştığı işi evlendikten sonra bırakan ve tüm emeğini ev işleri ile çocukların bakımına sarf eden  ve bu sebeple herhangi bir birikim yapamayan veya emeklilik hakkını sağlamaya yönelik primlerini karşılayamamış olan kadının evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle menfaatlerinin zedelendiği şüphesizdir. İkinci şart ise maddi tazminat talep eden tarafın kendisinden tazminat talep edilen tarafa göre daha az kusurlu olması veya hiç kusurlu olmaması gerekmektedir. Yukarıdaki örnek üzerinden devam edecek olursak evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle beklenen ve mevcut menfaatleri zedelenecek olan ev hanımı kadın maddi tazminata talep edebilmenin ilk şartını sağlamıştır. Fakat bu eşin boşanmada tazminat talep edilen eşe göre daha fazla kusurlu olduğu durumda (cinsiyetçi örnek olmaması açısından zina örneğini yazmak istemedim Eray Bey, kusur addedilebilecek başka bir örnek yazabiliriz)  maddi tazminatın şartları oluşmayacaktır. 

Konuyla ilgili yargıtay kararları 

“…Mahkemece de kabul edildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit derecede kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunamaz (TMK m. 174/1-2). Kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir…”Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/2497 E. ,2018/13777 K. sayılı, 29/11/2018 tarihli karar

 

“…Davacı kocanın akıl hastalığı hukuksal nedenine dayalı boşanma davası kabul edilmiştir. Davalı kadın akıl hastası olduğuna göre hareketleri iradi olmadığından kendisine kusur yüklenemez. Mahkemece, davacı kocanın kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) isteklerinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı kocanın, eşine fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları davalı kadın yararına oluşmuştur. Gerçekleşen bu duruma göre, davalı kadın yararına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.m.4, TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir…” Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/1338 E. , 2015/2225 K. sayılı, 19/02/2015 tarihli karar

Boşanmada Yüksek Maddi Tazminat Nasıl Alınır ?

Boşanma neticesinde karşı taraftan talep edilecek ve hükmedilecek maddi tazminatın yüksek olması için boşanma neticesinde zedelenen, mevcut veya beklenen menfaatin de o oranda yüksek olması ve bu zedelenen menfaatlerin sağlam deliller ile desteklenmesi gerekir. Örneğin boşanmadan önce evlilik birliği içerisinde yapılan, birliğin giderlerine yönelik tek taraflı yüksek tutarlı harcamalar ve bunların dekont, fatura vs. belgeleri delillendirme noktasında etkili olacaktır. 

Yüksek maddi tazminat talep edebilmede ikinci ve önemli bir etken ise kusur oranıdır. Boşanmaya sebep olan olaylarda tazminat talep edilen tarafın kusur oranı tazminat talep eden eşe göre oldukça yüksekse; bir başka deyişle tazminat yükümlüsü olacak eş tam kusurlu hareketlerle boşanmaya sebep olmuşsa talep edilebilecek ve hükmedilebilecek maddi tazminat tutarı da o denli yüksek olacaktır. 

Öte yandan tazminat miktarının belirlenmesinde tarafların maddi durumunun ve evlilik süresince yaşadıkları hayatın sosyo-ekonomik ve kültürel seviyesinin de önemli bir kriter olduğu kuşkusuzdur. Örneğin evliliklerini iki tarafın da aldığı asgari ücretle sürdürmüş bir birliğin sona ermesinde hükmedilecek maddi tazminat miktarı ile iş insanı, ekonomist olan tarafların evliliğinin sona ermesinde hükmedilebilecek tazminat miktarı arasında fark olması kuvvetle muhtemeldir. 

 Boşanmada Manevi Tazminat Nedir? Şartları Nelerdir ?

Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen ve evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi sebebiyle talep edilebilecek tazminat türlerinin bir diğeri Manevi Tazminattır.  Eşlerin evliliğinin sona ermesi sebebiyle uğradıkları zarar çoğu zaman mal rejiminin tasfiyesi ve maddi tazminat düzenlemeleriyle karşılanabilir gibi görünsede boşanma, maddi zararların dışında manevi tahribatlar da ortaya çıkarmaktadır. Peki bu manevi zararların giderilmesi nasıl sağlanacaktır? 

TMK’nın 174/2 maddesinde manevi tazminat “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Kanun koyucu manevi tazminat düzenlemesiyle, boşanma sonucu kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın bu saldırı sonucunda iç dünyasında oluşan olumsuzlukları tazminat ile bir nebze olsun hafifletmeyi hedeflemiştir. Zira duygudan yoksun olan mallar paylaşılır; maddi zararlar bir türlü onarılırken boşanma neticesinde meydana gelen kalp kırıklığının onarımı mal paylaşımı kadar kolay olmamaktadır. İşte bu noktada manevi tazminat ile -her ne kadar tam olarak karşılamasa da- kişilik hakları ve iç huzuru sarsılan tarafa onarım konusunda yardımcı olunmaktadır. Manevi tazminata hükmedilmesinin şartlarını ise şu şekilde sıralayabiliriz:

1)Eşin kişilik hakları saldırıya uğramalıdır.

2)Bu saldırı, olumsuz durum boşanmaya sebep olan olaylar neticesinde gerçekleşmelidir. Bir başka deyişle nedensellik bağı bulunmalıdır. 

3) Boşanmaya sebep olan olaylarda kendisinden manevi tazminat talep edilen eş kusurlu olmalıdır. 

Bu üç şart birlikte sağlandığı takdirde kişilik hakkı saldırıya uğrayan eş kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilecektir. Örneğin gerçekleştirdiği zina fiili sebebiyle boşanmada tam kusurlu sayılabilecek eşin bu davranışı sebebiyle diğer eşin iç dünyasında onarımı zor tahribatlar oluşacağı hayatın olağan akışındandır. Bu durumda manevi tazminatın şartları oluştuğu kabul edilecektir. 

Boşanmada Yüksek Manevi Tazminat Nasıl Alınır ? 

Manevi tazminat talep edilebilecek şartlar oluştuğunda ortaya çıkan bir başka soru ise bu tazminat miktarının ne kadar olacağıdır. Mal rejiminin tasfiyesi veya maddi tazminat alacaklarında ortada bir “mal veya hesaplamaya tabi değer olması gereği” tutar hesaplanması konusunda işin özü gereği olan anlaşmazlıklar dışında bir sıkıntı çıkmamaktadır. Fakat talebe konu değerin manevi bir alacak olduğu durumlarda bu “manevi tutar” nasıl belirlenecektir? Kişilik hakkı saldırıya uğrayan eş ne tutarda bir manevi tazminat talep etmelidir? 

Her ne kadar kişinin yaşadığı acı ve eleme, uğradığı haksızlık duygusuna kesin bir değer biçmek mümkün olmasa da kanunda da belirtildiği üzere hal ve şartlara “uygun” bir manevi tazminat talep edilebilecektir. Boşanmaya götüren olayları yaşamış bir eşten kaç bin TL’lik kırıldığını, kaç bin TL’lik acı çektiğini belirtmesini istemek mümkün olmayacağı izahtan varestedir. Bu sebeple somut olayın şartlarına,eşlerin sosyo-ekonomik gücü ve yien tazminat talep edilecek eşin kusurluluk oranına göre bir tazminat belirlenmesi gerekmektedir. Bu konuda işin uzmanı olan bir avukattan destek almak ve süreci o şekilde yürütmek en doğrusu olacktır. 

Öte yandan uygulamaya yönelik bir sorun olan, haksız çıkılan meblağ oranında karşı vekalet ücreti çıkması sorunu Anayasa Mahkemesi’nin HMK 326/2’yi manevi tazminat alacakları yönünden iptal etmesiyle ortadan kalkmıştır. (Anayasa Mahkemesinin 25/12/2024 Tarihli ve E: 2024/29, K: 2024/226 Sayılı Kararı) Dolayısıyla yüksek meblağlı manevi tazminat talep edilirken yaşanan “talebimin çoğunluğu reddedilirse haksız olduğum kısım için vekalet ücreti ödeyeceğim” korkusu artık eskide kalmıştır. 

Bize Ulaşın

Telefon :
0532 677 13 76  
0312 451 17 23
mail :
info@eraykarinca.av.tr

Kayyım, Siyasi Partiler

Siyasi partiler kuruluş itibariyle her ne kadar dernek statüsüne yakınsa…

BOŞANMADA YÜKSEK TAZMİNAT NASIL ALINIR

Eşler arasında sevgi, saygı ve karşılıklı anlayış çerçevesinde başlayan evlilik…

Mal Rejimi

Eşler arasındaki evlilik birliği boşanma ile sona erdikten sonra ilk…